Kur’ân’ın indiği dönemde (14 yüzyıl önce) bugünkü kullanılan Arapça numaralar, sayılar yoktu. Yerine, Arapça harflerin sayı olarak kullanıldığı bir sayı sistemi vardı. Her Arapça harfe atanan sayı, onun sayısal değerini (matematiksel değerini) oluşturuyordu. Yazıda kullanılan harflerin aynısı matematikte de kullanılıyordu. Böylece her harf, her kelime, her cümle matematiksel bir değere sahip olmaktaydı. Arap alfabesinin 28 harfi 1’den 9’a, 10’dan 90’a ve 100’den 1000’e kadar bir sayıya karşılık gelmekteydi. Bu harflerin yazıya karışmasının engellenmesi için bazen kırmızı mürekkeple yazılma veya üzerine basitçe bir çizgi çekilme yöntemleri kullanılırdı. Sonuçta “ebced” ismiyle kullanılan Arapça matematiksel model, Muhammed Peygamber’in döneminin kullanılan sistemidir; bugün kullanılan sayılar, sonraki dönemin îcâtlarıdır.